Evlilikte başarısızlık kapanını kuran faktörler

Yapılan tahliller, altı yıl içerisinde ayrılan çiftlerin, makul alışkanlıklar ve irtibat şekilleri nedeniyle bu noktaya geldiklerini gösteriyor.

Bir bağlantıda, yapılan her konuşma değerli bir göstergedir. Araştırmalara nazaran, bir tartışmanın başlangıcı, o konuşmanın seyrini belirler. Şayet bir konuşmaya “Her vakit sen!” yahut “Asla bunu yapmazsın!” üzere suçlayıcı sözlerle başlarsanız, bu, bir diyalogdan çok bir çatışmaya dönüşecektir.

İlk üç dakika, bağın geri kalanının temelini atar. Ve ne yazık ki, zorlayıcı, suçlayıcı bir tonla başlayan bir konuşma, büyük ihtimalle sert ve olumsuz bir halde sonlanacaktır.

Uzmanlar, alakayı tehdit eden dört ana davranışı tanımlamıştır. Bunlar, “Mahşerin Dört Atlısı” olarak isimlendirilir ve bağlantıyı bitirme yolunda en büyük tehlikeleri simgeler. Bu dört atlı şunlardır:

• Eleştiri: Partnerinizi ferdî olarak suçlamak.
• Savunma: Meseleleri görmek yerine kendinizi haklı çıkarmaya çalışmak.
• Taş duvar: Duygusal manada geri çekilmek, partneri görmezden gelmek.
• Aşağılama: Partnerinizi küçümsemek, aşağılamak ve duygusal ziyan vermek.

Bu dört davranış daima hale geldiğinde, ilgiyi kurtarmak neredeyse imkansız hale gelir.

Birbirini daima suçlayan, eleştiren ve savunan çiftler, ekseriyetle bir ‘çatışma seli’ne kapılırlar. Bu durum, her şeyin bir çatışmaya dönüşmesine neden olur. Çiftler ortasında daima artan gerilim, hayatta kalma içgüdülerini tetikler: ya savaşmaya, ya kaçmaya, ya da donup kalmaya başlarlar.

Eğer bir çift, bu çatışmalarla başa çıkmak için stratejiler geliştirmezse, münasebet gittikçe daha fazla ziyan görür. Ancak, gerçek molalar ve sakinleşme sistemleri uygulandığında, bu gerilimin tesiri büyük ölçüde hafifletilebilir.

Sözler her vakit gerçeği yansıtmaz, fakat vücut lisanımız her vakit içimizdeki hisleri ortaya çıkarır. Bir çiftin vücut lisanı, itimat ve sevgi ile doluysa, münasebet sağlıklı bir halde devam eder. Lakin birbirlerine kapalı ve tehditkar bir vücut lisanı sergileyen çiftler, daima çatışma yaşama eğilimindedir. Bağlantının birçok sözel değil, bedensel bildirilerle yapılır ve bu iletiler, çiftin ruh halini ve münasebetlerinin geleceğini yansıtır.

Her ilgide zorluklar olacaktır. Sağlıklı bağlar, bu zorlukları aşmak için uğraş gösterir ve birbirlerinin onarma teşebbüslerini kabul eder. Lakin boşanma yolundaki çiftler, meseleleri çözmeye isteksizdir ve ekseriyetle eşlerinin barışçıl tahlil tekliflerine soğuk davranırlar. Birbirinizi anlamaya çalışmak yerine, yaraları daha da derinleştirirsiniz.

Zor vakitler, her bağda olur. Fakat münasebetlerdeki olumsuz anıları daima hatırlamak, alakaların çürümesine neden olur. Memnun çiftler, zorluklar karşısında geçmişteki hoş anılara odaklanır ve birbirlerine “Bunu da atlatacağız” diyerek takviye olurlar. Daima makus anılara takılı kalmak, bağdaki olumlu enerjiyi yok eder ve çiftin birbirinden uzaklaşmasına yol açar.