Matematik, hayatın her alanında karşımıza çıkan bir lisan üzeredir. Küçük yaşlarda matematikle tanışmak, çocuğun düşünme biçimini şekillendirir ve mantıklı kararlar alma yeteneğini geliştirir. Duygusal gelişim kadar rasyonel mantığın da kıymeti büyüktür; bu iki ögenin istikrarda olması, bireylerin memnunluğunu artırır.
Çocuklar, sayıları sırf hafızalarına kazımak yerine, bunları gerçek hayattaki örneklerle ilişkilendirmelidir. Örneğin, “Saate 80 km süratle giden bir araç, bir saatte 80 km yol alır.” kavramının net bir biçimde anlaşılması, günlük ömürde daha sağlıklı kararlar alınmasına yardımcı olur.
Matematiksel süreçlerin pratikteki karşılıklarını anlamak, çocukların kavramları içselleştirmesinde büyük bir rol oynar. Sayıları kullanarak objeleri saymak, toplama ve çıkarma süreçlerinin ömürde nasıl işlediğini görmek, çocuğun zihnindeki matematiksel ilişkileri güçlendirir. Ayrıyeten, çarpma sürecinin toplamanın süratli bir yolu olduğunu, bölmenin ise çarpmanın aksine işlediğini kavramaları, matematiği daha derin bir biçimde anlamalarına katkıda bulunur.
Evde minik oyunlar ve eğlenceli sorularla çocukların matematiksel gelişimini desteklemek büyük ehemmiyet taşır. Örneğin, “Saatte 60 km süratle giden bir araç, 5 saatte ne kadar yol alır?” sorusuna verilen karşılıklar, çocuğun matematiksel düşünme marifetini açığa çıkarabilir. Bu süreçte, “Emin misin?” üzere yönlendirici sorular sormak, çocuğun düşünme biçimini sorgulamasına ve kendi tahlillerini bulmasına yardımcı olur.
