Hangi bağlanma stiline sahipsiniz? Güvenli mi saplantılı mı?
İlişkilerimiz, çocukluk devrimizde yaşadığımız her olaydan izler taşır. Her anı, belli hislerle ilişkilenir ve bu da yetişkinlikteki duygusal beklentilerimizi şekillendirir. Ebeveynlerimizin tavırları ve bize sağladıkları duygusal takviye, ilerideki bağlarımızın dinamiklerini belirler. Bu yüzden, bağlanma tarzımızı anlamak, bağlarımızın tabiatını kavramamız açısından kritik bir adım.
Her münasebet, kendine has dinamiklere sahiptir; lakin temelde itimat ve güvensizlik hisleri yatmaktadır. Bu bağlamda, bağlanma tarzları dört ana kategoriye ayrılabilir:
Güvenli bağlanma stili
Güvenli bağlanma tarzına sahip bireyler, hislerini açıkça tabir edebilir ve diğerlerine güvenme konusunda rahat hissederler. Kendilerine ve partnerlerine olumlu hisler beslerler. Bu şahıslar için uzun ve sağlıklı münasebetler, karşılıklı hürmet ve itimat ile temellendirilmiştir. Sevgi göstermek, onların hayatında değerli bir memnunluk kaynağıdır.
Saplantılı bağlanma stili
Saplantılı bağlanma tarzına sahip şahıslar, partnerlerine çok bağımlı hale gelirler. Terk edilme korkusu, her şeyin önüne geçer. Kendi muhtaçlıklarını bir kenara bırakıp, partnerlerinin memnuniyetine odaklanarak kendilerini feda ederler. Bu durum, geçmişte yaşanan duygusal eksikliklerle derin bir temas taşır.
Kayıtsız bağlanma stili
Kayıtsız bağlanma tarzına sahip şahıslar, duygusal derinlikten kaçınır. Kendi hislerine olumlu bir bakış açısına sahip olsalar da, diğerlerine karşı birebir duygusal açılımı gösterme konusunda isteksizdirler. Terk edilme korkusu, alakalarını başlamadan sonlandırma eğiliminde tesirli olur.
Korkulu bağlanma stili
Korkulu bağlanma tarzına sahip bireyler, hem kendilerine hem de partnerlerine karşı olumsuz hisler besler. Daima bir güvensizlik hissi, münasebetlerinin sağlıklı bir halde gelişmesine mahzur olur. Bu kaygılar, kişinin hem kendini hem de bağlantısını yıpratır.